Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2024 yılı bütçe yasa teklifinin sunuşunu yaptı. Enflasyonun kalıcı ve düşük tek haneli seviyelere gerileyene kadar tüm politika araçlarının kararlılıkla kullanılmaya devam edileceğini söyleyen Yılmaz, “Para ve maliye politikaları arasındaki eşgüdümü sağlayan, şeffaf ve güvenilir politika adımlarımızın olumlu etkileri ile 2024 yılının ikinci yarısından itibaren kalıcı bir dezenflasyon sürecine girmeyi bekliyoruz. Bu dönemi, geçiş süreci olarak tanımlayarak dezenflasyon sürecinin başlaması için gerekli adımları atmayı sürdürmekteyiz” mesajını verdi.
KESİNTİSİZ BÜYÜME
Yılmaz, 2023 yılının ilk yarısı itibarıyla kuvvetli iç talep ve hizmetler sektörü öncülüğünde yüzde 3.9 büyüme ile son 12 çeyrektir kesintisiz büyüme sürecinin devam ettiğini de kaydederken, “Yılın ikinci yarısında turizm ve iç talepteki seyrin ekonomik faaliyetlerdeki olumlu görünümü koruyarak büyümeyi desteklemesi beklenmektedir. Küresel düzeyde ekonomik durgunluk belirtilerine rağmen 2023 yılı genelinde Türkiye ekonomisinin yüzde 4.4 büyüyeceği tahmin edilmektedir. 2024 yılında ise, ekonominin üretim ve talep yönüyle dengeli bir görünüm sergileyerek, büyümenin sürdürülebilir bileşenleri olan net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının ağırlığının arttığı bir yapıyla yüzde 4 büyüme oranına ulaşılması hedeflenmektedir” diye konuştu.
TÜKETİCİ KREDİ ARTIŞIYÜZDE 50’NİN ALTINDA
Yılmaz, hane halkı ve reel sektör borçluluğu bakımından Türkiye’nin düşük bir riskliliğe sahip olduğunu söyledi. İhracat, yatırım ve üretimi desteklemek amacıyla etkileri 2022 yılı ikinci çeyreğinden bu yana izlenen hedefli kredi politikaları sonucunda bu kredilerin toplam krediler içindeki payının 2022 yılı mart ayındaki yüzde 17.5 seviyesinden 2023 yılı ağustos ayı itibarıyla yüzde 19.4 seviyesine yükseldiğini anlatan Yılmaz, aynı dönemde ’lere sağlanan kredilerin payının ise yüzde 23’ten yüzde 27.9’a çıktığını dile getirdi. Yılmaz şöyle devam etti:
“2023 yılı Haziran ayından bu yana para politikasında kademeli faiz artışı ve makro ihtiyati politikalarda sadeleşme süreci yürütülmektedir. Atılan adımlarla kredi piyasasının işlevselliği artırılırken, tüketici kredilerindeki artışların daha dengeli bir patikaya gelmesi sağlanmıştır. Yıllık tüketici kredi artışı 2023 yılı nisan ayında en yüksek değerini gördükten sonra Eylül ayı itibarıyla yüzde 50’nin altına gerilemiştir. Teminat yetersizliği nedeni ile finansmana erişim sorunlarını çözmek üzere Hazine Destekli Kefalet Sistemi etkin bir şekilde kullanılmaya devam edilmektedir. Hazine destekli KGF paketleri hazırlanırken, yatırım ve ihracat odaklı amaçlar ön planda tutularak kredilerin öncelikli sektörlere kullandırılmasına özen gösterilmektedir. Nitekim ticari kredi kefalet büyüklüğünden yüzde 40.3 ile en büyük payı imalat sanayii almaktadır. Ayrıca, 2017 yılında 26 milyar lira olan ihracat kredisi kefalet büyüklüğü 13 Ekim 2023 itibarıyla 109 milyar liraya yükselmiştir.”
11.1 TRİLYON LİRALIK BÜTÇE
-2024 yılında bütçe giderlerinin 11 trilyon 89 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 8 trilyon 437.1 milyar lira olacağının tahmin edildiğini kaydeden Yılmaz, bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının ise yüzde 6.4 olarak gerçekleşeceğinin öngörüldüğünü dile getirirken, “Son 20 yıllık süreçte, bir taraftan mali disipline kararlılıkla devam ederken, diğer taraftan da bütçeyi hizmet bütçesi haline getirdik. 2002 yılında milli gelire oranla yüzde 14.3 olan faiz giderlerini oldukça düşük seviyelere indirdik. Nitekim, 2024 yılı bütçesinde faiz giderlerinin GSYH’ya oranının yüzde 3 seviyesinde olmasını öngörmekteyiz” diye konuştu.
SAVUNMADA DIŞA BAĞIMLILIK AZALIYOR
-Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, savunma sanayii ekosisteminin dışa bağımlılığını asgari seviyeye indirildiğini de belirterek, şunları söyledi: “Savunma ve güvenlik birimleri için, Savunma Sanayii Destekleme Fonu için ayrılan kaynak da dâhil edildiğinde 2024 yılında 1 trilyon 133.5 milyar lira ödenek öngörülmekte olup söz konusu tutar merkezi yönetim bütçe büyüklüğünün yüzde 10.2’sine karşılık gelmektedir. 2002 yılında yalnızca 62 savunma projesi yürütülürken proje sayımız 850’ye yükselmiştir. Savunma ve güvenliğe ayırdığımız kaynakların da katkısıyla savunma sanayi yerlilik oranı yüzde 80’e ulaşmıştır.
İHRAÇ EDİLEN ÜRÜN ÇEŞİDİ 230’A ÇIKTI
Türk savunma sanayinin son yıllarda göstermiş olduğu gelişim, birçok alanda firmalarımızın platform, sistem ve yeteneklerinin yurtdışı pazarlarda talep edilir hale gelmesini sağlamıştır. Bugün savunma sanayii ürünlerimizi ihraç ettiğimiz ülke sayısı toplamda 170’e, İHA ve SİHA’lar, kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere ihraç edilen ürün çeşidi yaklaşık 230’a çıkmış ve Türk savunma sanayii ürünlerimiz küresel ligde ön planda yer almaya başlamıştır.”
BES’TE KATILIMCI SAYISI 8.4 MİLYON
-Yılmaz, 2003 yılında faaliyete başlayan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve 2017 yılında yürürlüğe giren Otomatik Katılım Sistemi’nin (OKS), tasarrufların artırılmasında önemli bir rol oynadığını belirterek, “30 Eylül 2023 itibarıyla BES katılımcı sayısı yaklaşık 8.4 milyon kişiye, fon büyüklüğü 621,7 milyar liraya, sistemin verdiği emekli sayısı da 251 bin 558 kişiye ulaşmıştır. Aynı tarih itibarıyla OKS kapsamındaki çalışan sayısı yaklaşık 7.2 milyon kişiye, fon büyüklüğü ise 49.4 milyar liraya ulaşmıştır” diye konuştu.