TİHV ve İHD’den 1ortak açıklama: Türkiye’de insan hakları ağır bir kriz içinde, kalıcılaştırılan bir OHAL rejimi var, anayasacılık ve hukukun üstünlüğü rafa kalktı!

10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle açıklama yapan TİHV ve İHD, insan hakları rejiminin ağır bir kriz içinde olduğunu, bunun Türkiye’deki yansımasının kalıcılaştırılan bir OHAL rejimi olduğunu belirttiler. Siyasal iktidarın toplumu kutuplaştıran, ekonomiden toplum sağlığına, depreme kadar tüm meseleleri bir güvenlik sorunu haline getiren politikaları sonucu olarak hak ihlallerinin 2023 yılında kaygı verici bir boyuta ulaştığına dikkat çektiler. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda kabul edilişinin 75. yılı nedeniyle ortak bir açıklama yaptılar.

Açıklamada, “Maalesef güçlü devletlerin çıkar ilişkilerine dayalı oluşturdukları askeri ve ekonomik birliktelikler, savaş politikaları, en son Gazze’de yaşanmakta olan derin insani krizde olduğu gibi, halkları temel hak ve özgürlüklerini tümüyle kullanamaz hale getirmiştir“ denildi.

Devletlerin demokrasi ve hukuk taahhüdünden giderek uzaklaşmalarının, insanlığın en önemli kazanımlarından birisi olan insan haklarının bir referans ve denetim sistemi olarak zayıflattığı belirtilen açıklamada, bunun küresel insan hakları rejiminin ağır bir kriz içine girmesine yol açtığı ifade edildi.

Anayasacılık ve hukukun üstünlüğü rafa kalktı

Bu kriz halinin Türkiye’deki yansımalarına değinilen açıklamada, şunlar ifade edildi: “Ülke, 2016 yılından bu yana önce doğrudan, 19 Temmuz 2018 tarihinden itibaren de resmen kaldırıldığı söylense de yapılan pek çok düzenleme ile kalıcılık/süreklilik kazandırılan bir OHAL rejimi ile yönetilmektedir. Bu durum/süreç, siyasal iktidarın gücünü sınırlandıran anayasacılık ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin terkedilmesine yol açmıştır. Böylelikle keyfilik ve belirsizlik kamusal/siyasal alanın asli unsurları haline gelmiştir. Özellikle bir yönetim tekniği olarak başvurduğu belirsizlik yaratma gücü, siyasal iktidara erkini daha da merkezileştirip toplum üzerindeki baskı ve kontrolünü arttırma olanağı sağlamaktadır.”

Depremin yol açtığı ölümler yaşam hakkı ihlalidir

Bir deprem ülkesi olan Türkiye’de, iktidarların sorumluluklarını yerine getirmemesinin acı sonuçlarının 6 Şubat depremlerinde görüldüğüne vurgu yapan İHD ve TİHV, “devletlerin başta yaşam hakkı olmak üzere tüm hak ve özgürlükleri koruma ve geliştirme yükümlülüğü/sorumluluğu ile birlikte değerlendirdiğimizde, depremin yol açtığı ölümler yaşam hakkı ihlalidir. Daha da ötesi, yıkım ve tahribatın bu denli büyük bir boyuta ulaşmasında insan faktörünün doğrudan etkisi düşünüldüğünde, yaşanan deprem bizzat ağır insan hakları ihlalidir” değerlendirmesinde bulundu.

Ekonomik kriz ve yoksullaşma vurgusu

İHD ve TİHV açıklamalarında, yaşanan ekonomik krizin yarattığı tahribata dikkat çekerek, “Yıllardır uygulanan borçlanmaya dayalı neoliberal ekonomi politikalarının, muazzam savaş ve çatışma harcamalarının sebep olduğu ekonomik kriz ve derin yoksullaşma, yurttaşların hem biyolojik hem de sosyal yaşamlarını sürdürülebilmelerini tümüyle imkansız kılan ağır insan hakları ihlalidir” dedi. Açıklamada, tüm baskı ve zorluklara karşın İHD ve TİHV’in hak ihlallerinin son bulduğu, adalet, barış ve demokrasinin tesis edildiği bir ülke ve dünyaya ulaşmak için çalışmaya devam edeceği dile getirildi.

TİHV ve İHD, yılın ilk 11 ayında yaşanan hak ihlallerini “Verilerle 2023 Yılında Türkiye’de İnsan Hakları İhlalleri” başlıklı bir bilgi notuyla paylaştı. Bilgi notunda dikkat çeken şu veriler paylaşıldı: (Bilgi notuna şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz: EK-Verilerle-2023-Yilinda-Turkiyede-Insan-Haklari-Ihlalleri)

Yaşam hakkı ihlalleri

Resmî açıklamalara göre 6 Şubat depremlerinde:

En az 50 bin 783 kişi yaşamını yitirmiş, 107 bin 204 kişi ise yaralandı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Dokümantasyon Birimi/Merkezi verilerine göre 2023 yılının ilk 11 ayında:

Kolluk güçlerinin yargısız infazı, dur ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle veya rastgele ateş açması sonucu 3’ü mülteci 12 kişi yaşamını yitirdi, 6’sı mülteci toplam 12 kişi yaralandı.

Gözaltında bulunan 6 kişi şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

Ülke içinde, Suriye ve Kuzey Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) yaşanan silahlı çatışmalar sonucunda, 59’u güvenlik görevlisi (49’u asker, 4’ü polis, 6’sı korucu), en az 207 kişi yaşamını yitirdi.

Güvenlik güçlerine ve/veya resmî kurumlara ait araçların çarpması sonucu 3’ü çocuk, en az 6 kişi yaralandı.

Mayın ve sahipsiz bomba vb. patlaması sonucu en az 1 kişi yaralandı.

İHD’nin verilerine göre hapishanelerde hastalık, intihar, şiddet, ihmal, firara müdahale vb. gerekçelerle en az 43 kişi yaşamını yitirdi.

Mülteciler/göçmenler, Kürtler, LGBTİ+’lar, Aleviler ve gayri müslimleri hedef alan ırkçı, fobik ve nefret içerikli saldırılar sonucu en az 13 kişi yaşamını yitirdi, 24 kişi ise yaralandı.

Zorunlu ya da muvazzaf olarak askerlik görevini yaparken en az 15 kişi kaza, patlama, intihar ve/veya şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi, 14 kişi yaralandı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre iş kazaları/cinayetleri sonucu Türkiye’de 2023 yılının ilk 11 ayında en az 1772 işçi yaşamını yitirdi.

Bianet’in verilerine göre 2023 yılının ilk 11 ayında erkekler tarafından en az 303 kadın, 27 çocuk öldürüldü.

İşkence ve diğer kötü muamele

2023 yılının ilk 11 ayında;

TİHV’e işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldığı iddiasıyla toplam 750 kişi başvurmuştur. Başvuranların 343’ü aynı yıl içinde işkence ve kötü muamele gördüklerini belirtmişlerdir.

İHD Dokümantasyon Birimi’nin tespitlerine göre, resmi gözaltı yerlerinde en az 396 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmıştır.

TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin verilerine göre, kolluk güçlerinin toplanma ve gösteri özgürlüğü kapsamında yapılan barışçıl eylem ve etkinliklere müdahalesi sonucu 58’i çocuk, en az 3679 kişi işkence ve kötü muamele niteliğindeki uygulamalar ile gözaltına alındı, en az 44 kişi yaralandı.

İHD Dokümantasyon Birimi’nin verilerine göre ise kolluk güçlerinin toplanma ve gösteri özgürlüğü kapsamında yapılan barışçıl eylem ve etkinliklere müdahalesi sonucu en az 3766 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmıştır.

TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin verilerine göre, 2023 yılında sokakta ve açık alanda en az 108 kişi, ev baskınları sırasında 14 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmıştır.

TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin tespitlerine göre, 2023 yılı 11 ayı içinde en az 5 kişi kaçırılmıştır. Bunlardan 3’ü ajanlık dayamasına, 1’i ayrıca işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmıştır. 1 kişi ise Tacikistan’dan kaçırılmış ve 19 gün kendisinden haber alınmamıştır. Daha sonra Türkiye’ye getirildiği anlaşılmıştır.

6 Ağustos 2019 tarihinde Ankara’da kaybolan Yusuf Bilge Tunç hakkında yapılan tüm başvurulara rağmen halen haber alınamamaktadır.

İHD Dokümantasyon Birimi’nin verilerine göre, 2023 yılının ilk 11 ayında; hapishanelerde 109 mahpus işkence ve kötü muamele gördüğüne dair şikâyette bulunmuştur.

Cezaevleri

İHD Dokümantasyon Birimi’nin tespitlerine göre;

30 Kasım 2023 tarihi itibariyle hapishanelerde 651’i ağır olmak üzere, toplam 1517 hasta mahpus bulunmaktadır.

Hapishanelerde hastalık, intihar, şiddet, ihmal vb. çeşitli gerekçelerle en az 43 kişi yaşamını yitirmiştir.

Düşünce ve ifade özgürlüğü

4 Aralık 2023 itibariyle Türkiye’de en az 41 gazeteci/basın çalışanı cezaevinde bulunmaktadır.

TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin verilerine göre 2023 yılının ilk 11 ayında:

84 gazeteci gözaltına alındı, 19 gazeteci tutuklandı. 1 gazeteci sınır dışı edildi, 1 gazetecinin ülkeye girişi engellendi.

En az 10 gazeteci saldırıya maruz kaldı, bunun sonucunda en az 6 gazeteci yaralandı. 9 gazeteci tehdit edildi.

34 gazeteci hakkında soruşturma başlatıldı. 225 basın çalışanı hakkında açılan 85 davanın görülmesine devam edildi.

3446 içeriğe ve 362 siteye erişim engellendi.

Sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle 4’ü çocuk, 1731 kişi gözaltına alındı, 457 kişi tutuklandı, 29 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

43 kanala idari para cezası, 38 kez program durdurma cezası ve 1 kanala 7 gün yayın durdurma cezası verildi.

1 yayınevine, 1 yapım şirketine, 1 gazete bürosuna kolluk kuvvetleri tarafından baskın düzenlendi.

8 kitap hakkında toplatma kararı, 2 çocuk kitabı hakkında ise sınırlama kararı verildi.

28 sanatçı haklarında açılan davalarda yargılandı.

‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ gerekçesiyle;

12’si gazeteci olmak üzere en az 24 kişi gözaltına alındı.

9’u gazeteci olmak üzere en az 11 kişi hakkında soruşturma açıldı.

En az 7 kişi hakkında dava açıldı. 1 kişi 10 ay hapis cezası ile cezalandırıldı.

En az 33 kişi Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla haklarında açılan davalarda yargılandı. Aynı gerekçeyle 5 kişi gözaltına alındı, 1’i çocuk 3 kişi tutuklandı.

Toplanma ve gösteri özgürlüğü

TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin tespitlerine göre 2023 yılının ilk 11 ayında;

Valilikler, kaymakamlıklar ve belediyeler tarafından 24 ilde ve 11 ilçede en kısası 1, en uzunu 30 gün olmak üzere 94 kez tüm eylem ve etkinlikler yasaklandı.

Birleşik Metal-İş sendikası tarafından Schneider Enerji Endüstrisi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne ait Kocaeli’nin Çayırova ilçesindeki işyerinde alınan grev kararı 23 Ocak 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararı ile “milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu” gerekçesiyle 60 gün süreyle ertelendi.

8 Nisan 2023 ile 28 Ekim 2023 tarihleri arasında Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın İstanbul’da gerçekleştirmek istediği 29 basın açıklamasına kolluk kuvvetleri tarafından müdahale edilmiş ve 689 kişi gözaltına alınmıştır. Ayrıca Tunceli, Van ve Adana’da Cumartesi Anneleri/İnsanları’na dayanışma için yapılmak istenen 14 basın açıklaması da kolluk kuvvetlerinin müdahalesine ya da engellemesine maruz kalmıştır. Bu müdahale ve engellemeler sonucunda 70 kişi gözaltına alınmış, en az 1 kişi yaralanmıştır.

En az 197 barışçıl toplantı ve gösteriye kolluk güçleri tarafından müdahale edildi, 43 etkinlik ise engellendi. Bu müdahaleler sonucunda, 58’i çocuk olmak üzere, en az 3.679 kişi işkence ve kötü muamele niteliğindeki uygulamalar ile gözaltına alındı, en az 44 kişi ise yaralandı. Gözaltına alınanların 20’si tutuklandı.

İHD Dokümantasyon Birimi’nin verilerine göre ise kolluk güçlerinin barışçıl toplantı ve gösterilere yönelik müdahalesi sonucu en az 3766 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmıştır.

Konser, festival, turnuva, tiyatro oyunu gibi 16 etkinlik mülki idare amirleri tarafından yasaklanırken, 15 etkinlik de belediyeler, kamu kurumları ya da organizasyon şirketleri tarafından, kimi zaman tepkiler nedeniyle kimi zaman gerekçesiz olarak, iptal edildi.

Örgütlenme özgürlüğü

TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin tespitlerine göre 2023 yılının ilk 11 ayında;

Farklı dernek, vakıf, sendika, meslek örgütü, inisiyatif ve platformların üye ve yöneticisi olan en az 113 kişi gözaltına alındı, 5 kişi tutuklanırken 10 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Farklı dernek, vakıf, sendika, meslek örgütleri, inisiyatif ve platformların üye ve yöneticisi olan en az 264 kişi hakkında daha önceden açılmış 39 davada, 9 kişi beraat ederken 13 kişi toplam 87 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı.

Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği, Göç İzleme Derneği ve Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği hakkında kapatma istemiyle açılan davalar 2023 senesinde de devam etti, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) hakkında kapatma istemiyle açılan davanın reddine karar verildi. Nesin Vakfı’nın bloke edilen hesaplarındaki miktarın Hazine’ye devri gerçekleştirildi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına ilişkin Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davanın karar duruşması 30 Kasım 2023 tarihinde görüldü. Mahkeme, TTB Merkez Konsey üyelerinin görevden alınmasına ve bir ay içinde TTB’nin kongre yapmasına karar verdi.  Görevden alınan Merkez Konsey üyeleri yerine Konya, Malatya, Erzurum, Samsun ve Denizli Tabip Odaları Başkanları Merkez Konsey üyeleri olarak görevlendirildi.

3 dernek, 1 kültür merkezi ve 2 sendikaya ait binalara kolluk kuvvetleri tarafından baskın yapıldı, bu baskınlarda 19 kişi gözaltına alındı.

2’si eski belediye eş başkanı olmak üzere 6 belediye başkanı ya da eş başkanı, 2 belediye meclisi üyesi olmak üzere yerel yönetimlere seçilmiş 8 kişi gözaltına alındı, 3 muhtar görevden alındı. 4 kişi tutuklandı.

4 milletvekili hakkında açılan davalar devam ederken, 1’i Sol Parti’den, 1’i Alman Sol Parti’den olmak üzere 2 milletvekili gözaltına alındı. 2 milletvekili hakkındaki yargılamalar, yeniden milletvekili seçildikleri gerekçesiyle durduruldu.

CHP’li 9 milletvekili hakkında 10, DBP’li 1 milletvekili hakkında 6, DP’li 1 milletvekili hakkında 4, HDP’li 53 milletvekili hakkında 98, YSP’li 7 milletvekili hakkında 11, TİP’li 2 milletvekili hakkında 4, İYİP’li 4 milletvekili hakkında 5, Zafer Partisi’nden 1 milletvekili hakkında 2, Yenilik Partisi’nden 1 milletvekili hakkında 1 ve bağımsız 1 milletvekili hakkında 1 olmak üzere 80 milletvekili hakkında toplam 144 fezleke TBMM’ye gönderildi.

1’i Alman Sol Parti, 4’ü DBP, 8’i ESP, 57’si HDP, 7’si HEDEP, 1’i İYİP, 1’i MBP, 2’si Sol Parti, 1’i SYKP, 1’i TÖP ve 21’i YSP olmak üzere siyasi parti üye ve yöneticisi 104 kişi gözaltına alındı. 2’si DBP, 6’sı ESP, 34’ü HDP, 3’ü HEDEP, 1’i İYİP, 5’i YSP üyesi olmak üzere toplam 51 kişi tutuklandı. 8 kişi adli kontrol, 1 kişi ev hapsi şartıyla serbest bırakıldı.

14 Mayıs 2023 seçimlerine giden süreçte 11’i YSP’ye, 8’i CHP’ye, 4’ü AKP’ye, 3’ü İYİP’e, 2’si HÜDAPAR’a olmak üzere farklı partilere ait seçim aracı, seçim standı, seçim bürosu ve il ve ilçe başkanlıklarına 30 ayrı saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırılar sonucunda 1’i çocuk olmak üzere 31 kişi yaralandı, 14 binada maddi hasar oluştu.

Kürt sorunu

İHD Dokümantasyon Birimi’nin tespitlerine göre;

2015 ile 2022 yılları arasını kapsayan 8 yıllık süre içinde silahlı çatışmalar nedeni ile en az 6426 kişi yaşamını yitirdi, 8676 kişi yaralandı (Suriye ve IKBY sınırları içinde süren çatışmalarda yaşamını yitirenlerin büyük çoğunluğu dahil değildir).

TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin tespitlerine göre 2023 yılının ilk 11 ayında:

Kürtlere yönelik ırkçı ve nefret içerikli saldırılar sonucu 1 kişi yaşamını yitirdi, 19 kişi ise yaralandı.

Kadın ve LGBTİ+ hakları

TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin tespitlerine göre 2023 yılının ilk 11 ayında;

LGBTİ+’lara yönelik nefret içerikli saldıralar sonucu en az 1 kişi yaşamını yitirdi, 2 kişi yaralandı.

Kadınlar ve LGBTİ+ hakları için yapılmak istenen en az 18 barışçıl toplantı ve gösteriye kolluk kuvvetleri müdahale etti, 3’ü çocuk en az 289 kişi işkence ve kötü muamele niteliğinde uygulamalara maruz alarak gözaltına alındı, en az 3 kişi yaralandı.

Onur Ayı kapsamında;

3 il ve 1 ilçede yapılacak her türlü eylem ve etkinlik yasaklandı. Ayrıca 3’ü kaymakamlık, 1’i Rektörlük tarafından olmak üzere toplam 4 etkinlik yasaklandı.

2 ilde (İstanbul, İzmir) valiler sosyal medya üzerinden açıklama yaparak, “Milletimizin ve devletimizin teminatı olan aile kurumumuzu tehdit eden” ve “yasalara ve toplumun değerlerine aykırı” diye ifade ettikleri Onur Yürüyüşleri’ne izin verilmeyeceğini duyurdu.

İstanbul Trans Onur Yürüyüşü’ne yönelik polis müdahalesini eleştiren Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü suç duyurusunda bulundu.

En az 9 eylem ve etkinliğe fiziksel şiddet kullanılarak müdahale edildi, 4’ü çocuk en az 205 kişi gözaltına alındı. En az 2 kişi yaralandı.

2 ilde barolar tarafından yapılan 2 etkinliğe fobik saldırı girişimi oldu.

1 sergi, ‘LGBTİ+ propagandası yaptığı’ ve ‘sosyalizmi öven filmler gösterildiği’ iddiasıyla 2 kez saldırıya uğradı.

Çoçuk hakları

İşçi Sağlığı ve İşgüvenliği Meclisi’nin (İSİG) tespitlerine göre 2013 ile 2023 yılları arasında en az 888 çocuk çalışırken yaşamını yitirdi.

Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 1 Aralık 2023 tarihi itibariyle, hapishanelerde 778’i hükümlü, 1.763’ü tutuklu toplam 2.541 çocuk mahpus bulunuyor. 31 Ağustos 2022 tarihi itibariyle 7.879 çocuğa denetimli serbestlik uygulanıyor.

TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin verilerine göre 2023 yılının ilk 11 ayında;

Güvenlik güçlerine ve veya resmi kurumlara ait araçların çarpması sonucu en az 3 çocuk yaralandı.

Çeşitli gerekçelerle yapılan barışçıl toplantı ve gösterilere kolluk kuvvetlerinin müdahalesi sonucunda en az 58 çocuk işkence ve kötü muamele niteliğindeki uygulamalar ile gözaltına alındı.

Mülteciler ve sığınmacılar

TİHV Dokümantasyon Merkezinin tespitlerine göre 2023 yılının ilk 11 ayında; kolluk güçlerinin yargısız infazı, dur ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle veya rastgele ateş açması sonucu 3 mülteci/sığınmacı yaşamını yitirdi, 6 mülteci/sığınmacı yaralandı.

İSİG verilerine göre 2023 yılının ilk 11 ayında iş kazaları/cinayetleri sonucu en az 88 mülteci/sığınmacı yaşamını yitirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir